bugün
- sözlük kızlarının saç rengi9
- kızların tipe bakmadığı gerçeği17
- icardi190522
- düşün ki o bunu okuyor8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi19
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz46
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- bir kadın nasıl tavlanır12
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- anın görüntüsü11
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- en yaşlı özelliğiniz18
- hemşire kızlar nasıl oluyor24
- insana kendini kötü hissettiren şeyler9
- iğrenç bir his tarif et41
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks19
- aşkta yaş farkı önemli midir15
- az önce arabamdan inen tatlış kız12
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek18
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi22
- içip içip entry girmek8
- insanlar melek mi şeytan mı8
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız13
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır19
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- fake hesabım için nick önerileri9
- emmanuel emenike17
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek15
- yazarların ruh hali9
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği8
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- ahirette sorulacak ilk soru8
entry'ler (365)
şu mubarek günlerde ateist olması muhtemeldir.
güllaç akar.
her yerde olması kuvvetle muhtemel öküzdür. daha dün sövdüğümdür ayrıca.
bu sıcaklarda ölmüyorum.
ve az önce poğaça ile 2 çay içtim.
ve az önce poğaça ile 2 çay içtim.
hocam.com üstelik veriyorlar bile.
konuştuğu kadının memeleri ile ilgilenen yazar/erkek cümlesi.
genelde kafada baloncuk şeklinde bulunur.
genelde kafada baloncuk şeklinde bulunur.
hüüüüüp , anan.. olum çok sıcak bu.
lan babam beni yukarıda önemli işler yapıyor zannediyor , bense orada burada dolanıyorum...
saç dökülmesini önlemek amacıyla kullandığım şampuan ve losyon. saç dökülmesini ilk başlarda durdurdu ve şu anda 20 gün oldu , bakalım dökülen yerlerde ne zaman saç çıkmasını sağlayacak.
buraya yazacağım gelişmeleri.
buraya yazacağım gelişmeleri.
populer müzik şarkıları gibi oldu , hızlı yüseldi çabuk söndü , hızlı tüketti/tüketildi.
aşırı tüketmek zarardır , kısılması iyidir. son yıllarda aşırı tüketimin yapıldığı 2 sektör var bunlar inşaat ve otomotiv , ekenominin iyi olmasından dolayı herkes ev ya da araba sahibi olmaya ya da ikincisini almaya çalışıyor ve bu da borçlanmaya sebep oluyor.
borçlanma ne biliyorsunuz =cari açık.
ayrıca irlanda krizi ile ilgili bi iki bişeyler öğrenin.
--spoiler--
Kriz öncesinde irlanda’nın anlamlı bir kamu açığı yoktu. Kamu borcunun milli gelire oranı da Maastricht sınırları içinde kalıyordu. Yani mali krizi popülist maliye politikaları ve sürdürülemez kamu açıkları tetiklemedi. Tam tersine, kamu maliyesini mali kriz bozdu. irlanda’nın sorunları tümüyle özel kesimin aşırı borçlanmasından ve bu mekanizmayı besleyen bankacılık kesiminin zafiyetlerinden kaynaklanıyor. ABD örneğini andıran şekilde, geri planda gayrimenkul fiyatlarının bir balon gibi şişmesi var. Küresel krizin de etkisiyle gayrimenkul balonu sönmeye başlayınca irlanda bankalarının özkaynakları hızla eridi. Bankaları kurtarmak için gerekli fonlar bütçe açığını ve kamu borcunu patlattı. Kriz geldi.
irlanda krizi önemli bir ders içeriyor. Eğitim, altyapı, bütçe disiplini, teknoloji politikası, doğrudan yabancı sermaye girişi vs. büyümeyi hızlandıran yapısal reformlar çok önemlidir; fakat mali istikrarın tesisine yönelik doğru para politikaları da en az onlar kadar önemlidir. iktisat politikası sorumlularının bu dersi iyice çalışmalarında büyük yarar görüyorum.
--spoiler--
borçlanma ne biliyorsunuz =cari açık.
ayrıca irlanda krizi ile ilgili bi iki bişeyler öğrenin.
--spoiler--
Kriz öncesinde irlanda’nın anlamlı bir kamu açığı yoktu. Kamu borcunun milli gelire oranı da Maastricht sınırları içinde kalıyordu. Yani mali krizi popülist maliye politikaları ve sürdürülemez kamu açıkları tetiklemedi. Tam tersine, kamu maliyesini mali kriz bozdu. irlanda’nın sorunları tümüyle özel kesimin aşırı borçlanmasından ve bu mekanizmayı besleyen bankacılık kesiminin zafiyetlerinden kaynaklanıyor. ABD örneğini andıran şekilde, geri planda gayrimenkul fiyatlarının bir balon gibi şişmesi var. Küresel krizin de etkisiyle gayrimenkul balonu sönmeye başlayınca irlanda bankalarının özkaynakları hızla eridi. Bankaları kurtarmak için gerekli fonlar bütçe açığını ve kamu borcunu patlattı. Kriz geldi.
irlanda krizi önemli bir ders içeriyor. Eğitim, altyapı, bütçe disiplini, teknoloji politikası, doğrudan yabancı sermaye girişi vs. büyümeyi hızlandıran yapısal reformlar çok önemlidir; fakat mali istikrarın tesisine yönelik doğru para politikaları da en az onlar kadar önemlidir. iktisat politikası sorumlularının bu dersi iyice çalışmalarında büyük yarar görüyorum.
--spoiler--
davete , buluşmaya hep aynı t-shirt kotla gitmek.
ekonomik kriz kapıda değildir , bu uyarı aşırı tüketimin kısılması içindir ve iyi bişeydir. ekonomik verilere bakarsanız krizin bizi çok fazla etkilemeyeceğini görürsünüz.
bilmiyorsanız gidin ekonomi profesörlerini okuyun biraz.
(bkz: götünden sallamak)
bilmiyorsanız gidin ekonomi profesörlerini okuyun biraz.
(bkz: götünden sallamak)
nasıl aldattıysan iyi aldatmışsın , hayırlı olsun.
erkek olduğu içindir , bunun başka bir açıklaması yok.
arkasında beşiktaş taraftarı gibi bir taraftar olmadığı içindir.
''beşiktaşlılar nerede ?'' diyenlere kapak boru v.s olmuştur.
onur birçok şeyden önce gelir.
onur birçok şeyden önce gelir.
çarşı grubunun manifestosundan haberi olmayanların sallamasıdır.
--spoiler--
Bir çağrı: "Fitbolda Temizlik Hareketi"
Futbolda; temizlik hareketi!"
Futbol endüstriyelleşmiş olabilir.
Ama biz malul/meta değiliz.
Taraftarız.
Seyirciyiz.
Renklerine sevdalandığımız tutkunlarız.
Hangi Beşiktaşlı başarısızlıktan dolayı takımını terk etmiş?
Hangi Beşiktaşlı yenilgiden sonra takımına küsmüş?
Hangi Beşiktaşlı harama tevessül etmiş?
Yıllardır söyledik. Şimdi bağırmak zamanı.
Şerefinizle oynayın, Hakkınızla kazanın!
Beşiktaşı bir değerler manzumesine dönüştüren, “duruşumuzu” borçlu olduğumuz iki abide isme yakışanı yapın.
Biz Beşiktaş taraftarları
Elle atılan golle hüzünlendik. Hak etmemiştik.
Kendini yere atıp penaltı kazanan oyuncuya öfkelendik. Hak etmemiştik.
Rakibine dirsek vuranı, çelme takanı ıslıkladık. Efendi davranılmamıştı.
Haksız yere ceza gören rakip oyuncuyu savunduk. Eyyamcı hakem diye bağırdık.
Böyle olmalıydık.
Gündelik yaşamımızda peşinde koştuğumuz ahlakı, erdemi, dürüstlük ve olgunluğu sahada da görmeliydik.
Bizler Haticenin ahvalini de önemseyen, neticenin ille de başarının biricik kriteri olmadığına inananlardık.
Bugün Türk futbolu büyük bir sınavdan geçiyor. Kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla satın alındığını, nasıl ille de başarı diyenlerin hayatımızın biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz.
Bugün maaşımızdan arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun, harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu öğreniyoruz.
Bugün sevdalandığımız renklerin süregelen soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini öğreniveriyoruz.
Mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün Beşiktaşlılar bizim için masumdur. Onlara önyargı ile bakmayacağız.
Ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. Acı ve sancılı da olsa doğrusu budur. Artık Beşiktaşlılar bize bizden olduğunu kanıtlamak zorundadır. Zira bizim yıllardır –perde arkasını bilmeden- yaşadığımız düş kırıklığını Kayseride yaşayan Boz Baykuşlar& ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız.
Şimdi iki takım var. Biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır. Diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar var.
Biz Beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. Etmeliyiz.
Onun içindir ki masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız zanlı Beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. Masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne büyük diye bağırırız ne de yanındayız diye destek veririz. Artık aidiyet değil hukuk devreye girmiştir. Adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve objektif düşünürüz.
Zira biliriz ki eğer ki ortada Beşiktaşımızı zan altında bırakacak bir iddia varsa. Biz utanacağız.
Eğer ki puan ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız.
Eğer ki bir kişi bile vaatle Beşiktaşa karşı yeterince koşmamışsa biz sevinemeyeceğiz.
Kimse ''Beşiktaşk'' dediğimiz için her şeyi mübah göreceğimizi beklemesin. Biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız, belalısı olmayacağız.
Diyoruz ki:
Arının temizlenin masumiyetinizi sadece yargıya değil, bizlere de kanıtlayın.
Sizi kucaklayalım. Coşkuyla gücünüze güç katalım.
Ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar Beşiktaşla aranıza mesafe koyun. Beşiktaşa yapılacak en büyük iyilik budur.
Diyoruz ki:
Tarihi bir fırsat elimizdedir.
Adını dürüstlüğü ile bizleri şerefli ikinciliklerle onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle adlandıralım. Futbolda temizlik hareketini biz Beşiktaşlılar başlatalım. Formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdela bağlayalım. Bilelim ki o kurdela sahibi olan bizler Futbolda Temizlik Hareketinin erleriyiz.
Manifestomuzu birlikte yazalım.
Ey diğer renklere gönül verenler
Bu yazıdaki bütün Beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine kendi renklerinizi yazın.
Var mısınız?
--spoiler--
--spoiler--
Bir çağrı: "Fitbolda Temizlik Hareketi"
Futbolda; temizlik hareketi!"
Futbol endüstriyelleşmiş olabilir.
Ama biz malul/meta değiliz.
Taraftarız.
Seyirciyiz.
Renklerine sevdalandığımız tutkunlarız.
Hangi Beşiktaşlı başarısızlıktan dolayı takımını terk etmiş?
Hangi Beşiktaşlı yenilgiden sonra takımına küsmüş?
Hangi Beşiktaşlı harama tevessül etmiş?
Yıllardır söyledik. Şimdi bağırmak zamanı.
Şerefinizle oynayın, Hakkınızla kazanın!
Beşiktaşı bir değerler manzumesine dönüştüren, “duruşumuzu” borçlu olduğumuz iki abide isme yakışanı yapın.
Biz Beşiktaş taraftarları
Elle atılan golle hüzünlendik. Hak etmemiştik.
Kendini yere atıp penaltı kazanan oyuncuya öfkelendik. Hak etmemiştik.
Rakibine dirsek vuranı, çelme takanı ıslıkladık. Efendi davranılmamıştı.
Haksız yere ceza gören rakip oyuncuyu savunduk. Eyyamcı hakem diye bağırdık.
Böyle olmalıydık.
Gündelik yaşamımızda peşinde koştuğumuz ahlakı, erdemi, dürüstlük ve olgunluğu sahada da görmeliydik.
Bizler Haticenin ahvalini de önemseyen, neticenin ille de başarının biricik kriteri olmadığına inananlardık.
Bugün Türk futbolu büyük bir sınavdan geçiyor. Kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla satın alındığını, nasıl ille de başarı diyenlerin hayatımızın biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz.
Bugün maaşımızdan arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun, harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu öğreniyoruz.
Bugün sevdalandığımız renklerin süregelen soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini öğreniveriyoruz.
Mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen bütün Beşiktaşlılar bizim için masumdur. Onlara önyargı ile bakmayacağız.
Ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. Acı ve sancılı da olsa doğrusu budur. Artık Beşiktaşlılar bize bizden olduğunu kanıtlamak zorundadır. Zira bizim yıllardır –perde arkasını bilmeden- yaşadığımız düş kırıklığını Kayseride yaşayan Boz Baykuşlar& ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız.
Şimdi iki takım var. Biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır. Diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar var.
Biz Beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. Etmeliyiz.
Onun içindir ki masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız zanlı Beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. Masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne büyük diye bağırırız ne de yanındayız diye destek veririz. Artık aidiyet değil hukuk devreye girmiştir. Adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve objektif düşünürüz.
Zira biliriz ki eğer ki ortada Beşiktaşımızı zan altında bırakacak bir iddia varsa. Biz utanacağız.
Eğer ki puan ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız.
Eğer ki bir kişi bile vaatle Beşiktaşa karşı yeterince koşmamışsa biz sevinemeyeceğiz.
Kimse ''Beşiktaşk'' dediğimiz için her şeyi mübah göreceğimizi beklemesin. Biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız, belalısı olmayacağız.
Diyoruz ki:
Arının temizlenin masumiyetinizi sadece yargıya değil, bizlere de kanıtlayın.
Sizi kucaklayalım. Coşkuyla gücünüze güç katalım.
Ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar Beşiktaşla aranıza mesafe koyun. Beşiktaşa yapılacak en büyük iyilik budur.
Diyoruz ki:
Tarihi bir fırsat elimizdedir.
Adını dürüstlüğü ile bizleri şerefli ikinciliklerle onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle adlandıralım. Futbolda temizlik hareketini biz Beşiktaşlılar başlatalım. Formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdela bağlayalım. Bilelim ki o kurdela sahibi olan bizler Futbolda Temizlik Hareketinin erleriyiz.
Manifestomuzu birlikte yazalım.
Ey diğer renklere gönül verenler
Bu yazıdaki bütün Beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine kendi renklerinizi yazın.
Var mısınız?
--spoiler--